14 Eylül Atopik Dermatit Günü’nde Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özlem Su Küçük, hastalığa ilişkin açıklamalarda bulundu ve atopik dermatit ile ilgili doğru bilinen yanlışlara yanıt verdi.
Atopik dermatit doğru tanı ve hasta için uygun tedavi ile kontrol altına alınabilen bir hastalıktır
Atopik dermatit, toplumda bilinen adıyla atopik egzama, gelişiminde genetik ve çevresel faktörlerin rol oynadığı, kronik, kaşıntılı ve tekrarlayan inflamatuvar bir deri hastalığıdır. Bu hastalık dünya genelinde, çocuklarda yüzde 20 ila 25, erişkinlerde ise yüzde 10’a kadar değişen oranlarda görülüyor. 14 Eylül Atopik Dermatit Günü’nde Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özlem Su Küçük, hastalığa ilişkin açıklamalarda bulundu ve atopik dermatit ile ilgili doğru bilinen yanlışlara yanıt verdi.
Yapılan araştırmalar, özellikle gelişmiş ülkelerde atopik dermatit görülme sıklığının giderek arttığını ortaya koyuyor. Uzun süren kaşıntı ve uyku düzeninde yarattığı bozukluk ile yaşam kalitesini olumsuz etkileyen atopik dermatit, hastaların yanı sıra aileleri ve yakınlarını da etkiliyor. Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özlem Su Küçük, atopik dermatiti şu şekilde tanımlıyor: “Atopik dermatit, dönemsel alevlenmelerle seyreden, şiddetli kaşıntıya yol açan kronik ve sık görülen bir inflamatuvar cilt hastalığıdır. Atopik dermatite en sık bebeklik ve erken çocukluk döneminde (%20-25) görülse de, ergenlik ve yetişkinlik döneminde de (%3-7) rastlanabilmektedir. Bu nedenle atopik dermatiti sadece çocukluk çağı egzaması olarak görmek doğru olmaz. Yaygınlığı nedeniyle önemli bir sağlık sorunu haline gelen bu hastalık, alerjik astım, alerjik rinit ve gıda alerjisi gibi diğer atopik hastalıklarla birlikte görülebiliyor. Ayrıca vitiligo, alopesi areata, romatoid artrit, kronik inflamatuvar bağırsak hastalıkları, diyabet, kas-iskelet sistemi bozuklukları ve enfeksiyonlar gibi kronik hastalıklar da atopik dermatite eşlik edebiliyor. Bunun yanı sıra, atopik dermatit nöropsikiyatrik bozukluklarla da ilişkilendirilmektedir.”
Hastalık yaşa göre vücudun farklı bölgelerinde görülür
“Deride kuruluk, kaşıntı, kaşıma döngüsü ve ekzematöz lezyonlarla seyreden hastalık, yaşa göre bedenin farklı bölgelerinde görülmekte. Örnek vermek gerekirse; bebeklikte yüz tutulumu görülürken, çocuk emeklemeye başlayınca diz ve dirsek gibi kol ve bacakların dış yüzlerinde egzama lezyonlarına rastlanıyor. Yaş ilerledikçe de dirsek önü ve diz arkası hastalıktan etkileniyor. Yaşa göre tipik dağılım gösteren klasik hastalık dışında farklı atipik formları da bulunuyor. Hastalıkta erken dönemde kızarıklık, döküntü, su toplamaları, sızıntılı yaralar görülürken, kronikleştikçe deri çizgilerinde belirginleşme, deride kalınlaşma, çatlama, pullanma, renkte koyulaşma gibi değişiklikler ortaya çıkıyor.
Atopik dermatit genetik ve çevresel faktörlerin rol oynadığı deri bariyer fonksiyonu ve bağışıklık sisteminin bozulduğu karmaşık bir hastalık. Ayrıca hastalıkta derinin mikrobiyotası bozuluyor ve bakteriyel çeşitlilik azalıyor. Hastalığın ortaya çıkışında modern, sanayileşmiş ülkelerdeki yaşam biçimi yani biraz daha açmak gerekirse hijyen hipotezi, sigara dumanına maruz kalmak, fast food beslenme, hava kirliliğinin büyük etkileri olduğuna inanılmakta. Bununla birlikte çok sıcak veya soğuk hava, kuru hava, terleme, sabun, deterjan gibi deriyi tahriş edebilen maddeler, polen, ev tozu, hayvan epitelleri gibi alerjenler, yün ve sentetik giysiler, fiziksel ve duygusal stres gibi pek çok durum da hastalığı tetikleyebiliyor.”
Atopik dermatit strese, uyku bozukluğuna, anksiyete ve depresyona yol açan bir hastalık
Hastalığa bağlı kaşıntı, uykuda bozulma ve çocuk hastalarda düzenli deri bakımının getirdiği stres gibi faktörlerin atopik dermatitli hastaların yaşam kalitesini oldukça olumsuz etkilediğini belirten Prof. Dr. Su Küçük, “Tüm bu olumsuz etkiler, hastalarda psikolojik strese, uyku bozukluğuna, anksiyete ve depresyona neden olmakta. Özellikle orta ve şiddetli hastalıkta çocuklarda okul başarısında düşme, arkadaşlık ilişkilerinde bozulma, yetişkinlerde iş veriminde düşme, sosyal yaşamda ilişkilerde bozulma, günlük aktivitelerde azalmaya yol açabiliyor. Atopik dermatitli çocuklarda dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu çok daha sık görülmekte. Ayrıca atopik dermatitli bebek ve çocukların ebeveynleri ya da çocukla ilgilenen kişi veya kişilerde de uyku düzeninin bozulması, uygulanan tedavilerin zaman alıcı olması ve zorluk teşkil etmesi nedeniyle yaşam kalitesi bozuluyor. Dolayısıyla hastalar kadar yakınlarında da anksiyete, depresyon gibi psikolojik bozukluklar oluşabiliyor” diyerek hastalığın olumsuz etkileri ve etki alanları hakkında da bilgi verdi.
Atopik dermatit doğru tanı ve tedavi ile kontrol altına alınabilir
Atopik dermatitin nemlendirici kullanımı başta olmak üzere uygun bir deri bakımı ve hastalık şiddetine uygun ilaçlarla kontrol altına alınabileceğini söyleyen Prof. Dr. Su Küçük, sözlerine şöyle devam etti: “Atopik dermatit için orta ve şiddetli hastalıkta gelişmiş yeni tedavi seçenekleri de mevcut. Tedavi hedeflerimiz ya da beklentilerimiz kaşıntıyı ve buna bağlı uyku bozukluklarını önemli ölçüde azaltmak ya da gidermek, hastalık şiddetini yarıdan fazla azaltmak ve yaşam kalitesini önemli ölçüde iyileştirmek olmalıdır. Hastalığı iyi bir şekilde yöneterek kontrol altında tutmak mümkün.”
Atopik dermatit hakkında doğru bilinen yanlışlar
Prof. Dr. Özlem Su Küçük, hastalıkla ilgili doğru bilinen birçok yanlış olduğunun altını çizerek bunlarla ilgili de bilgi verdi:
“Atopik dermatit bulaşıcıdır”
Bu hastalık bulaşıcı değildir. Atopik dermatitli bir kişiyle temasta bu hastalığa yakalanılmaz veya egzamanız varsa egzama alevlenmesi yaşanmaz.
“Çocuklar büyüdükçe hastalık tamamen biter”
Çocuk büyünce hastalık hafifleyebilir ancak bunun garantisi yoktur. İyi bir deri bakımı ve tedaviyle hastalık kontrol altına alınabilir.
“Aile atopik dermatitli ise çocukta da mutlaka olur”
Atopik dermatitli bir ebeveyniniz varsa, bu sizin de hastalık geliştirme riskinizin olduğu anlamına gelebilir. Bazı genetik mutasyonlar hastalık geliştirme riskini artırır. Ancak her zaman böyle olacak diye bir şey söz konusu değildir.
“Hastalık tetikleyicileri herkes için aynıdır”
Hastalıkta alevlenmeyi tetikleyen etken kişiden kişiye değişebilir. Tahriş ediciler, uzun süreli stres ya da gıda alerjileri gibi altta yatan farklı nedenleri olabilir. En iyisi tetikleyicilerinizi belirlemek için bir uzmana danışmak ve profesyonel bir tanı almaktır.
“Atopik dermatite gıdalar sebep olur”
Atopik dermatite tek başına neden olabilecek hiçbir yiyecek yoktur. Yiyecek ve hastalık arasındaki bağlantı belirsizliğini korumaktadır. Sadece bazı atopik dermatit hastalarında, döküntüleri tetikleyen besin alerjileri olabilir.
“Ev ilaçları atopik dermatiti iyileştirmez!”
En iyi ihtimalle, hindistan cevizi yağı, yulaf banyoları gibi ev ilaçları deriyi nemlendirebilir ve kaşıntıyı veya ödemi azaltabilir. Ancak ev ilaçları atopik dermatiti iyileştirmez.
“Egzamanın sebebi strestir”
Stres hastalığı tetikler. Ancak hastalığın sebebi değildir.
“Atopik dermatit çocukluk çağı hastalığıdır”
Hastalık sıklıkla bebeklik ve çocukluk döneminde başlar. Ancak yetişkin dönemde de hastalık görülmektedir. Bebeklik ve çocuklukta başlayan olgularda erişkin dönemde de hastalık devam edebilmektedir.