Röportajlar

Alerjenden korunma alerji tedavisinin önemli bir parçası

Alerjik rinit tedavisinin hasta eğitimi, alerjenden korunma, ilaç tedavisi ve alerjen immünoterapi denilen “alerji aşısı” tedavisinden oluştuğunu ifade eden Prof. Dr. Ayfer Yükselen: “Esas olan hastanın kendi evinde alerjen düzeyi düşük olan bir ortam yaratmaktır, ancak çoğu zaman klinik düzelmeye yol açacak bir alerjen yükü azaltmak mümkün değildir. Kesin olan bir nokta, bütün tedavi rehberlerinin alerjenden kaçınmayı önermiş olması ve alerjenden korunmanın tedavinin önemli bir parçası olduğunu göstermesidir.” şeklinde konuştu.

5-11 Haziran Dünya Alerji Haftası kapsamında Medimagazin’in sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Ayfer Yükselen, çocuklarda alerjik rinitin semptomları, klinik bulguları ve tedavisi hakkında bilgiler verdi.

  1. Çocuklarda alerjik rinit hakkında bilgi verebilir misiniz? Belirti ve semptomları nelerdir, nasıl teşhis edilir?

Alerjik rinit veya alerjik nezle, burun ve üst solunum yollarının tekrarlayan bir hastalığı olup; burun tıkanıklığı, hapşırık, burun akıntısı, burun kaşıntısı, damakta kaşıntı gibi bulgularla ortaya çıkmaktadır. Bazı çocuklarda burun tıkanıklığı öncelikli ve en sıkıntılı belirti olup, ağzı açık uyuma, horlama, bazen uyku apnesi dediğimiz uykuda horlamaya eşlik eden nefes tutmalar, tekrarlayan orta kulak iltihapları ve geniz eti büyümesi çocuğun hayat ve uyku kalitesini önemli ölçüde azaltabilmektedir. Hastaların %50-60’ında alerjik göz nezlesi (alerjik konjonktivit) bulguları da görülebilir. Hastalık (perennial), alerjik nezle tipinde yıl boyunca değişik sürelerde ve şiddeti artıp azalarak seyredebilir veya sadece belli mevsimlerde (örneğin ilkbaharda) ortaya çıkabilir.

Alerjik rinit tanısı, hikayede tipik alerji bulgularının varlığı ve tanısal testlerle konur. Orta veya ağır alerjik rinitli çocuklarda, burun içi mukozanın soluk ve şiş olduğu görülebilir, bazı hastalarda ise endoskopi ile muayene gerekebilir. Alerji deri testleri, alerji tanısında en önemli ve altın standart değerinde olan tanı yöntemidir. Çocuklarda alerji testinin uygulanması ve yorumlanması, çocuk alerji uzmanı tarafından yapılmalıdır. Kanda alerjenlere özgün IgE ölçümleri de tanıda yararlıdır.

2. Çocuklarda alerjik rinit vakalarının seyrini nasıl değerlendiriyorsunuz? Vakalarda artış gözleniyor mu?

Alerjik rinit sıklığı son 50 yılda gittikçe artmaktadır. Türkiye’de alerjik rinit prevalansı değişik araştırmalarda %4,5-39,9 arasında değişmektedir. Alerjik rinit sıklığında daha çok gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerde olmak üzere bir artış eğiliminin olduğu, ancak bu artış eğiliminin gelişmiş ülkelerde yavaşladığı ve bir plato çizdiği söylenebilir.

3.Çocuklarda alerjik rinite sebep olan etkenler nelerdir? Alerjileri tetikleyen diğer faktörlerden bahsedebilir misiniz?

Alerjik rinit, gen-çevre etkileşimlerinin neden olduğu çok faktörlü bir hastalıktır. Anne ve/veya babasında alerjik nezle veya bir başka alerjik hastalığı olanlarda alerjik nezle görülme sıklığı artmaktadır.

Ev içi ve ev dışı inhalan alerjenler alerjik rinit hastalığına neden olabilir. Besin alerjenleri nadiren tek başına burunda ortaya çıkan alerjik hastalığa neden olabilir. Hastalık bulguları en sıklıkla bitkilerin havada uçuşan polenleri ile ve ayrıca ev tozu akarları, küf mantarı sporları, evcil hayvanların deri ve tüy döküntüleri gibi alerjenlerle karşılaşmayı takiben ortaya çıkar. Ayrıca sigara dumanı, hava kirliliği, keskin kokular, soğuk hava, rüzgarlı hava gibi üst solunum yollarını rahatsız edici faktörler tarafından tetiklenerek bulgular başlayabilir.

4.Alerjik rinitli bir çocukta klinik bulgular nelerdir? Bu çocuklara nasıl bir tedavi protokolü uygulanıyor?

Hastaların en önemli şikayetleri; hapşırık, burun akıntısı, burun kaşıntısı ve çok sık olarak burun tıkanıklığıdır. Birçok hastanın hayat kalitesini bozan asıl neden burun tıkanıklığıdır. Tekrarlayan rinosinüzit dediğimiz ataklar veya tekrarlayan orta kulak iltihapları, çocuklarda sıklıkla antibiyotik kullanımını gerektirmektedir. Alerjik rinit, klasik bulgular dışında günlük hayat fonksiyonlarında bozukluklara neden olabilir. Yaşam kalitesi üzerine çok olumsuz etkileri vardır. İyi kontrol altına alınmamış olan alerjik rinit; uyku bozukluklarına, gündüz halsizliğe, sınavlarda başarısızlıklara neden olmaktadır. Burun tıkanıklığı ile başvuran hastalarda geniz eti büyümesi ailelerde ikilem yaratmaktadır. Ameliyat mı, ilaç tedavisi mi? Burada en önemli nokta, kulak burun boğaz uzmanları ile çocuk alerji uzmanlarının birlikte karar vermeleri gerektiğidir. Uzun süren burun tıkanıklıkları, damak ve diş yapısında değişiklikler de yapabilir.

Alerjik rinit tedavisi hasta eğitimi, alerjenden korunma, ilaç tedavisi ve alerjen immünoterapi dediğimiz “alerji aşısı” tedavisinden oluşur. Semptomların zamanı ve şiddeti, günlük yaşam üzerine yaptıkları kısıtlamalar uygulanacak tedaviyi belirler. Durumun kronik bir süreç olduğu kabul edilmeli, hastanın durumuna göre düzenli aralıklarla kontroller yapılmalı ve tedavi planı gözden geçirilmelidir.

Rinit tedavisinde kullanılan ilaçların çoğu burun içine veya ağızdan kullanılmaktadır. Burun içine uygulanan ilaçların en büyük avantajı, ilaçların yüksek dozda doğrudan burun içine verilebilmesidir. Antihistaminikler ve steroid preparatlar en sık kullanılan ilaç türleridir. Semptomları gidermektedir, uyku ve hayat kalitesini artırmakta faydalı olurlar.

Alerji aşı tedavisi, alerjinin tek tedavisidir; kişide alerji yaratan etkenin giderek artan dozlarda uygulanarak, vücudun bağışıklık kazanması sağlanır. Enjeksiyon şeklinde uygulanan aşı; başlangıçta haftada bir, idame dozuna ulaşıldıktan sonra ayda bir yapılır ve en az 3 yıl devam edilir. Aşı tedavisi ağızdan damla şeklinde de uygulanabilmektedir.

5.Hastaların yaşam tarzındaki değişiklikler tedavilerin başarı şansını ne derece etkilemektedir? 

Esas olan, hastanın kendi evinde alerjen düzeyi düşük olan bir ortam yaratmaktır, ancak çoğu zaman klinik düzelmeye yol açacak bir alerjen yükü azaltmak mümkün değildir. Kesin olan bir nokta, bütün tedavi rehberlerinin alerjenden kaçınmayı önermiş olması ve alerjenden korunmanın tedavinin önemli bir parçası olduğunu göstermesidir. Alerjenden uzaklaşma genellikle başarılamaz, ancak belli çevresel düzenlemeler ile alerjen maruziyeti azaltılabilir. 

Ev tozu akarlarına yönelik:

• Nemi azaltmak için yeterli havalandırma sağlanmalı.

• Yatak çarşafı, nevresim vb. düzenli olarak 60°C’de yıkanmalı.

• Yastık, battaniye vb. alerjen geçirgen olmayan kılıflar içinde kullanılmalı.

• Mümkünse HEPA filtreli vakum temizleyiciler kullanılmalı.

• Yatak odasında tüylü ve yünlü oyuncak olmamalı.

• Halı yerine yerler parke veya vinilex ile döşenmeli.

Polenlerden korunmak kolay degildir:

• Polenin pik yaptığı zamanlarda pencereleri kapalı tutarak kapalı yerde kalınmalıdır.

 • Güneş gözlüğü ve klima kullanılmalıdır.

Küf mantarlar için:

• Ev kuru tutulmalıdır.

• Mantarları banyolardan ve diğer ıslak yüzeylerden temizlemek için amonyak kullanılabilir.

Eğer evde hayvan besleniyorsa halılar kaldırılmalı, HEPA filtreli hava temizleme cihazları kullanılmalı, hayvan yatak odasından uzak tutulmalıdır.

Alerjiden sakınma önlemlerinin uygulanması, özellikle kedi veya köpek duyarlı çocuklarda alerjik rinitin semptomlarını kontrol altına almada oldukça etkin olmaktadır.

Yorumlar