Jaso Pharma Türkiye’nin başarı dolu yolculuğunu ve sektördeki konumunu Jaso Pharma Genel Müdürü Sabahattin Baran ile konuştuk.
Sabahattin Baran Kimdir?
İlaç sektörüne 1991 yılında başladım, ulusal ve uluslararası firmalarda saha ve merkezde çeşitli satış pazarlama pozisyonlarında görev aldım.
Kronolojik bir sırayla detaylandırmam gerekirse;
- 1991 Eczacıbaşı İlaç Pazarlama’da tıbbı tanıtım temsilcisi olarak başladığım görevime bölge yöneticisi olarak devam ettim.
- 1996 Bölge Müdürü – Pasteur Merieux Connaught
Bu firmada koruyucu hekimlik ve aşılama ile ilgili fark yaratan önemli projeler yürütme şansı yakaladım.
- 2000 Tanıtım Müdürü – Bilim İlaç
Burada Tanıtım müdürlüğü, ürün müdürlüğü ve bölüm müdürlüğü gibi pek çok pozisyonda görev yaptım.
- 2010 Satış ve Pazarlama Direktörü – Abdica
Abdica’nın tüm saha ve merkez kadrolarının oluşmasına liderlik yaptım. Firmanın tüm kuruluş süreçlerinde yer alma şansı yakaladım. Kısa bir zamanda Abdica’yı büyüterek toplamda 3 ekipten oluşan, 350 kişinin çalıştığı bir firma haline getirdik. Ancak değişen ekonomik şartlar nedeni ile firmanın 3. yılında Abdi İbrahim yönetimi ile birlikte Abdica’yı Abdi İbrahim çatısı altında birleştirme kararı aldık.
- 2013 Genel Müdür – Vizyon Grup
Vizyon Grup ailemize ait ve birden fazla şirketi bünyesinde barındıran grup şirketidir. Vizyon Grup çatısı altında öncelikle Vizyon Healthcare ile medikal sektöre adım attık. Burada ana hedefimiz medikal cihaz sektörünün öncü firmalarından biri olmaktı, bu doğrultuda başarılı bir şekilde ve planlamamız çerçevesinde yol aldık.
2015 yılında ise Jaso Pharma ismiyle mevcut ilaç firmamızın temellerini attık ve bununla beraber tıbbi cihaz, tüketici sağlığı ve geri ödeme kapsamında olan ilaç grubunda bulunan ürünlerimizle rekabette yerimizi aldık. Halen sadece Jaso Pharma değil, tüm Vizyon Grup’un Genel Müdürü olarak görevimi sürdürmekteyim.
Jaso Pharma Türkiye Kısa Tarihçe
- Kuruluş:
Yukarıda daha detaylı bahsettiğim, 2015 yılında ilk temelleri atılan firmamız asıl faaliyetlerine 2019 yılında başladı.
- Genel merkez:
Genel merkezimiz İstanbul Kağıthane’de bulunuyor. Bazı departmanları Vizyon ile ortak yürütüyoruz. Ama Jaso Pharma bünyesindeki merkez kadromuz; 1 bölüm lideri, 1 ürün lideri, 1 medikal lider, 1 ticari ilişkiler lideri ve 1 satış destek uzmanı kadrosundan oluşuyor. Biz firma olarak müdürlük değil liderlik kavramını benimsiyor ve bu konuyu oldukça önemsiyoruz. Bu sebeple kadrolarımızda da lider ünvanını kullanıyoruz.
- Uluslararası faaliyetler:
Uluslararası faaliyetler açısından biz şu an için ihraç eden değil, ithal eden tarafta yer alıyoruz. Uluslararası kalite standartlarına uygun, benzersiz ve özgün ürünler sunarak insan sağlığına katkıda bulunma misyonumuzun bir gereği olarak, klinik çalışmalarla etkinliği kanıtlanmış, güvenilirliği yüksek ürünleri uluslararası iş ortaklarımız sayesinde Türk tıbbının hizmetine sunuyoruz. Bu bağlamda, ilk etapta Japonya ile bir iş birliği yaparak oftalmoloji alanında önemli bir markanın distribütörlük anlaşması yaparak Türkiye pazarına girdik. Daha sonrasında İtalya patentli ARNISTIL® ve İsviçre patentli MAQUIDRY®, SINFER® ve OSEDELPHIN® markalarımızı da pazara sunduk. Bu ürünlerin bazılarının sadece hammaddesi yurt dışından gelip Türkiye’de üretiliyor, bazıları ise Sırbistan ve İtalya’da üretiliyor. Yeni lansman yapacağımız ve bu yıl pazara vermeyi planladığımız diğer ürünlerimiz ise İtalya, İsviçre ve Hong Kong patentlidir.
- İş gücü:
Merkezde pazarlama ve medikal departman olmak üzere iki ana departmanımız bulunuyor. Pazarlamayı oldukça önemsiyoruz. Tüm stratejik planlarımızın temelini merkezdeki arkadaşlarımızla birlikte oluşturuyor ve geleceğe yönelik ciddi pazarlama yatırımları yapıyoruz.
Saha kadromuz ise pazar dinamiklerine göre konumlandırılmaktadır. İstanbul ve Ankara başta olmak üzere yaygın bir çalışma alanında faaliyet gösteriyoruz. Ağırlıklı olarak geri ödemesi olmayan bir ürün gamına sahip olduğumuz için daha çok buradaki müşterilerin ihtiyacına göre ilerlemeye çalışıyoruz.
Ürünlerimizin satış kanalları ise sadece ecza depoları ve eczanelerdir. Bunun dışında herhangi başka online ya da fiziki bir pazar yerinde bulunmuyoruz ve bulunmayı da doğru bulmuyoruz.
Jaso Pharma Vizyonuna Dair Sorular
Jaso Pharma’nın kuruluş tarihinden bugüne geldiği noktadan kısaca bahseder misiniz?
Vizyon Grup çatısı altında 2015 yılında kurulan firmamız, aktif tanıtım faaliyetlerine 2019 yılında başladı. Faaliyet gösterdiğimiz pazarlarda istikrarlı bir büyüme gösterdiğimizi söyleyebilirim. Şu an stratejik olarak bakıldığında kendi ürün gamımızı oluşturmayı hedefliyoruz, bu noktada hammadde alıp Türkiye’de üretim yapmak, eğer Türkiye istediğimiz üretim teknolojisi mevcut değilse de direkt bitmiş ürün olarak ithal ederek Türkiye pazarında olmayan “benzersiz” ürünleri pazara sunmak ana hedefimizdir. İlerleyen yıllarda ise şu anda inşaatına başladığımız yeni idari binamız ve yeni üretim tesisimizle beraber teknoloji transferi de yapmayı hedefliyoruz.
Jaso Pharma’nın tüketici sağlığı pazarındaki konumu ve ürün yelpazesi hakkında bilgi verir misiniz?
Tüketici sağlığı alanında oftalmoloji, kadın doğum, fizik tedavi alanlarında pazarlama faaliyetlerimizi yürütüyoruz. Ama Jaso Pharma olarak hiçbir ürünün muadili ya da benzerini değil tamamen “benzersiz” ve etkinliği klinik çalışmalarla kanıtlanmış güçlü markaları pazara sunuyoruz. Şu an faaliyet gösterdiğimiz alanlarda görece yeni olduğumuz için hala gideceğimiz yollarımız mevcut ama her geçen gün artan marka bilinirliği trendlerimizle, gelecek dönemlerde bu alanlarda uzmanlaşmış, adından sıkça söz ettiren bir firma olma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz.
Şu an aktif tanıtımını yaptığımız ürünlerin biraz detayına girmek gerekirse; oftalmoloji alanında kuru göz hastalığı spesifik olmak üzere ARNISTIL® ve MAQUIDRY® adında iki markamız bulunuyor. Jinekoloji alanında demir takviyesi olarak SINFER®, yine jinekoloji, fizik tedavi ve endokrinoloji alanlarında ise kemik sağlığı için takviyemiz OSEDELPHIN® markamız bulunuyor. 2024 yılı içerisinde oftalmoloji, kadın doğum ve diş alanlarında geri ödenen ve ödenmeyen yeni ürün lansmanları da gerçekleştireceğiz.
Firma adınızın ilginç bir hikayesi var, bize bu hikayeden bahseder misiniz?
Tabi ki, ismimizin oldukça özel bir hikayesi var… Yunan mitolojisinde tıp ve sağlık tanrısı olan ve Bergama’da ilk hastaneyi kuran Asklepios’un kızı olan Iaso hastalıkları iyileştirme tanrıçası olarak bilinir ve babası gibi şifa vermesi ile ünlenmiştir. Iaso’nun doğal kaynaklardan elde ettiği şifa kaynakları ile tüm hastalıkları iyileştirdiğine inanılır. Jaso Pharma da Iaso’nun mitolojideki bu misyonu devam ettirerek geleneksel tıbbı modern anlayışla harmanlayıp, insan sağlığının devamlılığı ve yaşam kalitesinin artması için hizmet verme anlayışını üstlenmiştir. Jaso Pharma temelini doğal kaynaklardan alan yenilikçi, etkinliği klinik çalışmalarla ispatlanmış ürünleri insan sağlığına sunmaktadır diyebiliriz. Bu yüzden ismimiz Jaso.
Derneklerle iş birliklerine imza atıyor musunuz, varsa örnekler verir misiniz?
Elbette, derneklerle sıkı bir dirsek teması içerisinde çalışıyoruz diyebilirim. Faaliyet gösterdiğimiz alanlarda bulunan ulusal derneklerin yapmış olduğu bilimsel toplantıları son derece önemsiyoruz. Örneğin, Türk Oftalmoloji Derneği’nin yapmış olduğu ulusal ve bölgesel toplantıların hepsinde geçtiğimiz dönemlerde yer aldık. Yine bu yıl da Nisan Kursu ve Ulusal Kongrelerinde uydu sempozyumlarımızla yer alacağız. Jinekoloji ve fizik tedavi alanlarında da aynı şekilde dernek iletişimini oldukça önemsiyoruz. Hatta geçtiğimiz aylarda ülkemizde ilk defa gerçekleştirilen Köken Tıbbı Kongresi’ne uydu sempozyumu ile katılan firmalardan biriydik. Bizim için olmazsa olmaz konulardan biridir dernek iletişimi ve onların oluşturmuş olduğu bilimsel hafızalarından da fazlaca istifade ediyoruz.
Bize başarıyı tarifler misiniz? İş ve sosyal yaşamdaki başarının sırları nelerdir?
Başarının aslında pek çok kriteri vardır, ama temelinde olmazsa olmazlar; ilkeler ve değerlerdir. Eğer ilkeleriniz ve değerleriniz sağlam bir zemine oturmuş, kabul görmüş ve bunu yaygınlaştırabilmişseniz o zaman başarıdan söz edebilirsiniz. Fakat ilkeleriniz ve değerleriniz tam oturmamış ise başarı sadece satış rakamları ile ölçümlenen bir kavram haline gelir. Oysa başarı tek bir parametre ile ele alınamayacak çok geniş bir kavramdır. Örneğin; bulunduğunuz sektör içerisindeki yeriniz, o sektöre verdiğiniz katkı, çalışan memnuniyetiniz, çalışanların şirkete olan bağlılığı, getirmiş olduğunuz yeni teknolojiler ve bunların ortaya koyduğu satış rakamları bunların hepsi totalinde bir başarıdır. Ama bunların temelinde ilkeler vardır. O ilkeleri ve değerleri doğru tespit edemezseniz o zaman bunların hiçbirine başarı diyemeyiz.
Geleneksel medya ve sosyal (yeni) medya hakkında ne düşünüyorsunuz ve kullanım sıklığınız nedir?
Geleneksel medyanın etkisinin hala oldukça yüksek olduğunu düşünüyorum ama sosyal medyanın gücü de artık yadsınamayacak bir noktada. Sosyal medya üzerinden çok daha geniş kitlelere, çok daha kolay ulaşmak artık mümkün. Bu sebeple neredeyse tüm sektörler, tüm markalar sosyal medya pazarlamasına ciddi yatırımlar yapmaya başladı. Fakat burada da kritik nokta sosyal medyayı doğru kullanmak. Biz de bu konuda bir ajansla çalışıyoruz. Sosyal medya platformlarından Instagram, LinkedIn, X ve Facebook üzerinden aktif olarak pazarlama faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Önümüzdeki dönemde bunun daha da çok artacağına inanıyorum.
Geldik En’li sorularımıza;
Sizi en çok yoran insan profili?
Enerjisi düşük insanlar ve sürekli problem yaratıp çözümün bir parçası olamayan insanlar beni gerçekten fazlasıyla yoruyor.
En son okuduğunuz kitap ve sizde bıraktığı iz?
En son okuduğum kitap Marguerite Yourcenar’ın kaleme aldığı Hadrianus’un Anıları… Kitap, özetle toplumun bizler üzerinde oluşturduğu baskıyla tutku ve cesareti bir araya getirerek nasıl başa çıkabileceğimizi ortaya koyuyor. İşin özünde tutku ve cesaret var yani, ben de bıraktığı iz de bunlar diyebilirim.
En büyük pişmanlığınız?
Hayatımda hiçbir şeyden pişman olmadım! Evet kulağa biraz iddialı geliyor biliyorum. Ama bunu şöyle açıklamak isterim: Ben kendimi kararlı bir insan olarak tanımlıyorum; hiçbir konuda kararsız kalmam, karar verdiğimde de sonuçlar ne olursa olsun o kararın pişmanlığını yaşamam. Eğer yanlış bir karar almışsam onu düzeltmek için uğraşırım, ama hayatımda keşkelere yer vermem. Hayatımda illaki çok yanlış yapan insanlar olmuştur, çok yanlış kararlar vermişimdir ama onlar bende pişmanlık değil bir öğreti oluşturuyor. Ben yaşadıklarıma bu gözle bakıyorum.