Dünyanın en büyük ilaç şirketleri arasında yer alan Takeda, iki asrı aşkın süredir hastaların yaşam kalitelerini artırmak için faaliyetlerini sürdürürken doğaya karşı sorumlu ve etik çalışma anlayışını benimsiyor.
Kurucusu Chobei Takeda’nın değerlerini 1781 yılından bugüne taşıyan Takeda; bilimin ve teknolojinin gücünden yararlanarak karşılanmamış tıbbi ihtiyaçlar için yeni tedaviler geliştiriyor. Odaklandığı Onkoloji, Nadir Genetik Hastalıklar, İmmünoloji, Hematoloji ve Gastroenteroloji tedavi alanlarında hastaların yaşam kalitelerini artırmak hedefiyle ilerleyen köklü firma, önemli sürdürülebilirlik çalışmalarına da imza atıyor.
Haziran ayında 243. yılına adım atan Takeda, tüm faaliyetlerinin merkezine insanları ve doğayı konumluyor. Yenilikçi ilaç firması sürdürülebilirlik çalışmaları çerçevesinde, 2022 yılında yaptığı açıklamada 2035 yılına kadar operasyonlarında net sıfır sera gazı emisyonuna ulaşmayı hedeflediğini dünya kamuoyu ile paylaşmıştı. Ayrıca, Takeda küresel ısınmayı 1,5 derece ile sınırlamak için Paris İklim Anlaşması’nı destekliyor. Küresel olarak su kullanımını azaltmak ve korumak için ise 25’ten fazla üretim tesisinde çeşitli programlar yürütüyor.
Biyolojik çeşitliliğin ve gıda güvenliğinin azalmasının küresel sağlığı tehdit eden en önemli unsurlardan olduğuna dikkat çeken Takeda; iklim değişikliğinin hastalıklarla bağlantıları gibi kritik çevre sağlığı sorunlarının ele alınmasına da öncülük ediyor ve iklim değişikliğinin zararlı etkilerini en aza indirmek için çalışmalar yapıyor.
Takeda’nın küreselde geliştirdiği tedavileri Türkiye’deki hastalarla buluşturduklarını paylaşan Takeda Türkiye Genel Müdürü Ömür Mangaloğlu, bu konuyla ilgili şunları söylüyor:
“Takeda’nın odağında her zaman insan var. İnsanlar için daha sağlıklı, dünya için daha parlak bir gelecek misyonumuz doğrultusunda yeni tedaviler geliştirirken, sürdürülebilirlik odaklı bakış açımızla çeşitli projeler hayata geçiriyoruz. Küresel olarak, emisyonlarımızı azaltan, fosil yakıtlara olan bağımlılığımızı en aza indiren ve kaynak döngüselliğini artıran projelere yatırım yapma konusunda uzun bir geçmişe sahibiz. Singapur’da biyoteknoloji endüstrisinde enerji tüketiminden fazlasını üreten ilk binayı açtık. Viyana’daki üretim tesislerimizden birinde karbondioksit (CO2) oranını yüzde 80’e kadar azaltmayı hedefliyoruz. Biyoçeşitliliği korumak için tesislerimizin ötesinde çalışıyor, nesli tükenmekte olan 3200 bitki türünü koruyoruz. Küresel programlarımız ile üretim merkezlerimizin olduğu bölgelerde çevresel etkimizi azaltan çalışmalarımız devam ederken, ülkemizde de ilgili kurumlar aracılığı ile bağış yaparak Takeda’nın 243 yıllık köklü değerlerini yaşatmak istedik. Dünya çapında insan yaşamını iyileştirme misyonunun gerektirdiği sorumlulukla hastaların yaşam kalitelerini artırmaya ve doğaya karşı sorumlu bir şekilde çalışmaya devam edeceğiz.”