Tarım Bakanlığı tarafından Takviye edici gıda adı altında ruhsatlandırılan bitkisel ilaç ve vitaminlerin kullanımı, şehirleşme, yetersiz beslenme, stres ve uykusuzluk gibi nedenlerle büyüyerek, pandemi döneminde daha da arttı. Dünyadaki büyüklüğü de 120 milyar dolara ulaştı.
Takviye edici gıda piyasasının en büyük olduğu ülke 35 milyar dolar ile Amerika Birleşik Devletleri olarak öne çıkıyor. Avrupa pazarında ise İtalya 4 milyar dolarlık pazar büyüklüğüne ulaşırken, İtalya’yı 2,5 milyar dolar ile Almanya ve 2 milyar dolar ile Fransa takip ediyor. Türkiye’de ise hızla gelişen sektörün 300 milyon dolar seviyesine ulaştığı tahmin ediliyor.
Türkiye’de de kullanımı oldukça yaygın olan Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından onaylı yaklaşık 12 bin gıda takviyesi adı altında bitkisel ilaç, vitaminler bulunuyor. Vatandaşlarımız tarafından bitkisel denildiği için zararsızdır diye düşünülerek rahatlıkla kullanılmaktadır. Halbuki bu ürünler içinde kimyasal maddeler bulunmaktadır.
Üzerlerinde ayrıca “ilaç değildir” ibaresi son derece yanıltıcıdır. Bunlar ilaç etken maddesi barındıran ürünlerdir. Masumca “takviye edici gıda” denilmesi son derece yanıltıcıdır.
Konuyla ilgili Tüm Eczacı İşverenler Sendikası Genel Başkanı Ecz. Nurten Saydan “İster kimyasal isterse bitkisel kökenli olsun tüm ilaçlar eczacının uzmanlık alanıdır. Bu tür ürünler Sağlık Bakanlığı’ndan ruhsatlandırılarak sadece eczanelerden satışı yapılmalı” dedi.
Saydan, Pandemi sürecinde gıda takviyelerine olan talebin artmasının sahte ürün üretimini tetiklediğini ve Türkiye’de sahte gıda takviyesi satışının 3 kat arttığını belirterek şu açıklamalarda bulundu:
“Tarım Bakanlığınca ruhsatlandırılan ve reklamı yapılarak internet vb. platformlar üzerinden kontrolsüzce satışına izin verilen bu ürünlerin bilinçsiz kullanımı büyük riskleri barındırıyor.
BİTKİSEL İLAÇ VE VİTAMİNLERDE SAHTE ÜRÜN TEHLİKESİ
İlaç formundaki gıda takviyeleri yeterince kontrol olmadan saklanma koşulları gözetilmeden kontrolsüzce marketlerde hatta benzinliklerde, çarpıcı reklamlar ile vatandaşlarımıza sunuluyor. Market ve sosyal medya ile online alışveriş sitelerinde ilanlar yolu ile bu ürünlerin serbestçe reklamı yapılarak vatandaşlar özendiriliyor.
Bu takviye edici gıdalar İLAÇTIR ve ruhsatları her adımda kontrolleri bu ülkenin tek sağlık otoritesi SAĞLIK BAKANLIĞINCA yapılmalıdır.
TÜRKİYE’DE SAHTE GIDA TAKVİYESİ SATIŞI 3 KAT ARTTI
Pandemi sürecinde gıda takviyelerine olan talebin artması sahte ürün üretimini tetiklemiş ve ülkemizde sahte gıda takviyesi satışı da 3 kat arttı. İnternet ve sosyal mecralarda satılan ürünlerin çoğunluğu sahte çıkmakta ve içeriği bilinmeyen bu ürünler vatandaşımızda ciddi sağlık problemlerine yol açmaktadır. Oysa ki eczacılarımız vatandaşların sağlık bilgilerini kontrol ederek bu tip takviye edici vitaminler için ücretsiz danışmanlık hizmeti vererek önermektedir. Bu ürünlerin Hekim ve Eczacı gözetimi olmadan kullanımı çok ciddi sağlık problemlerine yol açabilir. Hangi koşullarda muhafaza edildiği belli olmayan vitaminler her gün alışveriş yaptığımız marketlerde rahatlıkla satışa sunuluyor. Takviye edici gıdaların günlük alım dozu olan birer ilaç olduğu unutulmamalı. İster kimyasal isterse bitkisel kökenli olsun tüm ilaçlar eczacının uzmanlık alanıdır. Eczanelerimizde Sağlık Bakanlığı tarafından denetimi yapılan, ısı, nem ve diğer saklama koşullarının yanı sıra mevcut ürünlerin son kullanım tarihlerinin kontrolü yapılarak kaliteli şekilde muhafaza edilen, insan sağlığına yönelik ürünlerin en güvenilir şekilde korunup saklandığı yerlerdir.
GIDA TAKVİYELERİ SAĞLIK BAKANLIĞI TARAFINDAN RUHSATLANDIRILMALI
TEİS olarak, bu tür ürünlerin Sağlık Bakanlığı’ndan ruhsatlandırılarak sadece eczanelerden satışının yapılması gerektiğini savunuyoruz. İlaç formunda olan bu ürünlerin yasal düzenleme yapılarak insan sağlığının korunması için eczane dışında satışının önlenmesi artık toplum sağlığının korunması için bir zorunluluk haline gelmiştir. Yetkililerin bir an önce gerekli yasal düzenlemeyi yapmaları gerekmektedir.”