Genel

ÜÇLÜ NEGATİF MEME KANSERİNDE KARŞILANMAMIŞ TEDAVİ İHTİYACI YÜKSEK

Mart ayı üçlü negatif meme kanseri ayıdır. Kadınlarda en sık görülen kanser türü olan meme kanseri tiplerinden “Üçlü negatif meme kanseri” özellikle genç kadınları hedef alması nedeniyle dikkat çekiyor. Meme kanserinin alt türlerinden biri olan üçlü negatif meme kanseri (TNBC), karşılanmamış tedavi ihtiyacının yüksek olduğu türlerden biri olarak öne çıkıyor.

Sağlık Bakanlığı verilerine göre, dünya geneli için yaklaşık her 6 ölümden biri, Türkiye’de her 5 ölümden biri kanser nedeniyle gerçekleşiyor. Meme kanseri, dünyada kanser türleri içerisinde kadınlarda görülme sıklığı açısından ilk sırada yer alıyor. Alt türlerinden biri olan üçlü negatif meme kanseri ise (TNBC), karşılanmamış tedavi ihtiyacının en yüksek olduğu tür. 

Gilead Türkiye Medikal Direktörü Dr. Serhan Sevgi, üçlü negatif meme kanserinin tüm meme kanseri vakalarının yaklaşık yüzde 15’ini oluşturmasına rağmen orantısız şekilde meme kanserinden ölümlere neden olduğuna dikkat çekti. Dr. Serhan Sevgi, üçlü negatif meme kanserinin daha çok genç kadınlarda görüldüğünü belirterek, şöyle devam etti: 

“İçinde bulunduğumuz Mart ayı üçlü negatif meme kanseri ayıdır. Üçlü negatif meme kanseri hastaları genellikle genç ve sıklıkla ailelerinde meme kanseri öyküsü olan kadınlardan oluşuyor. Hastalığın genç yaştaki kadınlarda, geç evrede teşhis edilmesi ve agresif seyirle ilerlemesi nedeniyle bu alandaki karşılanmamış ihtiyaçlara odaklanılması ve hastaların yeni tedavilere erişiminin sağlanması önemlidir. Üçlü negatif meme kanserinin son derece heterojen olması hastalığın tedavisini zorlaştırıyor. Genellikle cerrahi, radyoterapi ve kemoterapi ile hastalığın kontrol altına alınması hedeflenirken, hastaya sağlanan faydanın iyileştirilmesine yardımcı olacak yeni nesil tedaviler de yakın zamanda geliştirilmektedir.”

Kadınlarda 4 kanser vakasından birinin meme kanseri olduğuna işaret eden Dr. Serhan Sevgi şöyle devam etti: “Gilead, 35 yıldır HIV/AIDS, hepatit B, hepatit C, enflamasyon, onkoloji ve sistemik mantar enfeksiyonları alanlarında yenilikçi tedaviler geliştirmeye odaklanarak bu hastalıkların ölümcül hastalıklar olmaktan çıkıp, yönetilebilir hastalıklara dönüştürülmesi yolundaki çabalara destek oluyor. Şimdi de onkoloji alanında hastaların henüz karşılanmamış ihtiyaçlarına çözüm sunmak için çalışıyoruz. Gilead olarak Türkiye’de son 5 yılda 6 milyon dolarlık Ar-Ge yatırımı gerçekleştirdik. Sağlık Endüstrilerinde Yapısal Dönüşüm Programı Eylem Planı’nda belirtilen global klinik araştırma yatırımlarından Türkiye’nin aldığı payın ve yürütülen klinik araştırma sayısının yıl bazında artırılması hedefini destekliyoruz. 2015 yılında hepatit B alanında 5 merkez ile başlattığımız klinik araştırmaları, onkoloji alanındaki yeni araştırmalar ile bugün 50’den fazla merkezde sürdürüyoruz.”

Yorumlar