- Son aşamadaki geliştirme programları ve erken dönem geliştirme aşamasındaki ürün portföyünün yenilenmesi, şirketin önemli terapötik alanlardaki varlığını güçlendiriyor.
- Hücre tedavilerinin ve gen tedavilerinin keşfedilmesine ve geliştirilmesine yönelik teknoloji platformlarının oluşturulmasına bugüne kadar 3.5 milyar euro üzerinde yatırım yapıldı.
- Yeni DSO çalışma modeli, etkinlik ve verimliliğin artırılmasında önemli bir araç niteliğinde.
Her yıl gerçekleştirilen İlaç Medya Günü’nün 2024 yılı etkinliğinde Bayer, İlaç stratejisinin bir parçası olarak İlaç bölümünde uzun vadeli ve sürdürülebilir büyümeyi desteklemek amacıyla gerçekleştirilen dönüşümdeki en son gelişmeleri paylaştı.
Bayer AG Yönetim Kurulu Üyesi ve Bayer İlaç Bölümü Başkanı Stefan Oelrich, konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Geliştirme aşamasındaki ürün portföyümüzün değerini artırma bakımından önemli bir ilerleme kaydettik, bu da yenilenen Ar-Ge stratejimizin olumlu sonuçlar verdiğini gösteriyor. Aynı zamanda, önemli terapötik alanlardaki varlığımızı genişleterek önemli ilerlemeler kaydediyoruz ve mümkün olduğunca çok sayıda hastaya ilaçlarımızı sunabiliyoruz.”
Şirket, dört temel terapötik alandaki (kardiyovasküler hastalıklar, onkoloji, immünoloji ve nöroloji, nadir hastalıklar) araştırmalara net bir şekilde odaklanan inovasyon çalışmalarını güçlendirdi; ayrıca, iş birlikleri ve platform şirketlerin satın alınması yoluyla kapasitesini genişletti ve titiz bir odaklanma çalışmasıyla geliştirme aşamasındaki ürünlerin kalitesini artırdı.
Bayer İlaç Bölümü İcra Kurulu Üyesi ve Ar-Ge Başkanı Christian Rommel, konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Geçtiğimiz 12-18 aylık süre boyunca araştırma ve geliştirme çalışmalarında önemli bir ilerleme kaydetmek için çok çalıştık; bu çalışmalar, geliştirme aşamasındaki ürün portföyünü hızla yenilememize ve sağlıklı bir ürün portföyü oluşturmamıza yardımcı oldu. Daha fazla sayıda inovatif yeni ilaç araştırma başvurusuyla, platform şirketlerimizin katkılarını artırma yoluyla ve cazip yeni iş ortaklıkları ya da anlaşmalar aracılığıyla bu gelişmeleri hızlı bir şekilde ileriye taşımaya devam edeceğiz.”
Kadın Sağlığında Yeni Atılımlar
Bayer, yenilikçi tedavi portföyünü geliştirerek menopoz dönemindeki kadınlara yönelik tedavi seçeneklerini artırmaya ve tedavi standartlarını yükseltmeye yatırım yapıyor.
Her yıl 47 milyon kadının hayatın bu dönemine adım atmasıyla birlikte, 2030 yılına kadar dünya genelinde menopoz dönemindeki kadın sayısının 1.2 milyar olacağı öngörülüyor. Menopoz dönemindeki kadınların üçte birinde, son menstrüasyon döneminin ardından 10 yıl veya daha uzun sürebilen ve yaşam kalitesini etkileyen şiddetli semptomlar bildiriliyor. Buna rağmen, orta ila şiddetli semptomlar nedeniyle sağlık mesleği mensuplarına başvuran kadınların %30’una herhangi bir tedavi reçete edilmiyor.
Bayer AG Kadın Sağlığı Global Medikal İşler Başkanı Cecilia Caetano, konuyla ilgili şu yorumlarda bulundu: “Dünya genelinde pek çok kadın, menopoz dönemine geçişte vazomotor semptomlar ve uyku bozuklukları yaşıyor; bu semptomlar, kadınların yaşam kalitesini güçlü bir şekilde etkileyebilir. Bu alandaki bilimsel çalışmaları ileriye taşımaya ve yaşamın tüm dönemlerindeki kadınları desteklemek için eğitimi, farkındalığı ve tedavi seçeneklerinin genişletilmesini teşvik etmeye kendimizi adamış durumdayız.”
Onkolojide Sürekli Büyüme
Bayer, onkoloji alanında lider şirketlerden biri olma yolculuğunda önemli bir ilerleme kaydediyor.
Bayer AG Onkoloji Araştırma ve Erken Dönem Geliştirme Başkanı Dominik Ruettinger, M.D., Ph.D. konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Çığır açacak yeni nesil tedaviler geliştirmek ve tümör intrinsik yolaklar, immünoonkoloji ve hedefli radyoterapi alanlarında güçlü ve sürdürülebilir bir geliştirme aşamasındaki ürün portföyü oluşturmak için hedefe yönelik onkolojide geliştirme kapasitemizi artırdık. Kanser tedavisinde yüksek düzeyde karşılanmayan ihtiyaçları ele alarak hastalara kişisel ihtiyaçlarına uygun, etkili ilaçlar sunabilmek için yeniliklerin sınırlarını zorlamayı amaçlıyoruz.”
Kanser, kardiyovasküler hastalıkların ardından dünya genelinde başta gelen ölüm nedenlerinden biri olmaya devam ediyor. Kaydedilen tüm gelişmelere rağmen oranlar halen artıyor. Yapılan gözlemler, kanserli hasta popülasyonunun değiştiğini, ilk tanının genç yaşlarda konduğu hasta oranının arttığını ve daha fazla sayıda kişinin hastalığın erken dönemlerinde tanı aldığını ortaya koyuyor. Bu hastalar, hem daha etkili ve iyi tolere edilen ilaçlara hem de ilaç direncini kırmak üzere geliştirilmiş tedavilere ihtiyaç duyuyor.
Kanserin gerçek zayıf noktasını temsil eden, ilaçla tedavi edilebilir hedef havuzunu genişletmeye ve ilaç geliştirme sürecini hızlandırmaya odaklanan Bayer, bu alanları hedef alan yeniliklere önemli düzeyde yatırım yaptı. Vividion’un ve sektör lideri kemo-proteomik teknolojileri platformunun satın alınmasıyla birlikte Bayer, ilaç geliştirme çalışmalarını ve küçük moleküllü ilaç ve hedefe yönelik tedavi alanındaki geliştirme aşamasındaki ürün portföyünü güçlendirdi. Vividion’un yenilikçi teknolojisi, yüksek düzeyde karşılanmayan ihtiyaç bulunan endikasyonlarda yeni ilaç adayları geliştirmek üzere, ilaçla tedavi edilemeyen hedeflerde daha önce bilinmeyen bağlanma ceplerinin tespit edilmesini sağlıyor.
Hücre ve Gen Tedavisi Alanlarındaki Taahhütler Yerine Getiriliyor
Hücre tedavileri ve gen tedavileri, hastalıkları durduracak veya tersine çevirecek, dönüşüm potansiyeline sahip yeni tedavi yaklaşımları sunuyor. Bayer’in bu alanda tüm aşamalardaki yatırımları, şirketin gelecekte büyümesini sağlayacak önemli unsurlardan biri olarak bu tedavilerin önemini vurguluyor ve taahhütlerin hastalar için somut tedavilere dönüştürülmesine yönelik kararlılığını ortaya koyuyor.
BlueRock ve AskBio iştirakleriyle birlikte Bayer, rekabetçi klinik öncesi ve klinik hücre tedavisi ve gen tedavisi portföyünü geliştiriyor.
Bayer İlaç Bölümü İcra Kurulu Üyesi ve Araştırma ve Geliştirme Başkanı Christian Rommel, konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: “2020 yılından bu yana Bayer, modern sağlık alanında en hızlı büyüyen iki alan olan hücre tedavisi ve gen tedavisi alanlarında keşif ve geliştirmeye yönelik teknoloji platformlarının oluşturulmasına 3.5 milyar euro üzerinde yatırım yaptı. Hücre tedavisi ve gen tedavisi alanlarında kaydettiğimiz önemli gelişmeler konusunda heyecan duyuyoruz. Programlarımız halen erken dönemde olsa da gelecekte bu programları hastalar için anlamlı yarara dönüştürebilmeyi umuyoruz.”
Yeni Çalışma Modeli, Büyümeyi Hızlandırmak Üzere Etkinliği ve Verimliliği Artırıyor
DSO adlı yeni çalışma modeliyle şirket, daha misyon ve değer odaklı bir hale geliyor. Değer zincirinin ilgili tüm alanlarından uzmanların yer aldığı, tüketici ihtiyaçlarına göre hareket eden ve hızlı karar alma yetkisine sahip ekipleri, ürün ve tüketici mükemmelliğini destekliyor. Bayer AG Yönetim Kurulu Üyesi ve Bayer İlaç Bölümü Başkanı Stefan Oelrich, konuyla ilgili şu yorumlarda bulundu: “İş fırsatlarını daha erken tespit etmemizi ve kaynaklarımızı daha etkin bir şekilde kullanarak bu fırsatları daha hızlı bir şekilde hayata geçirmemizi sağlayacak, bu sayede uzun vadedeki getirileri iyileştirecek olan DSO, İlaç bölümü için olabilecek en iyi dönemde uygulamaya kondu. Bu sadece şirket için değil, aynı zamanda hizmet sunduğumuz hastalar için de iyi bir haber çünkü bu yeni model sayesinde gelecekteki yenilikleri daha etkin ve etkili bir şekilde hayata geçirmeyi umuyoruz.”