Perde Arkasındakiler

GÜLER YÜZLÜ, ENERJİK, SIRA DIŞI: DR. CİHAN GÜLER

Doktorluk kariyerinden ilaç sektörüne geçiş yaparak başarılı bir yolculuğa imza atan Chiesi Türkiye Neonatoloji ve Solunum Terapötik Alanları Medikal Lideri Dr. Cihan Güler, sektöre geçiş hikayesini ve özel hayatıyla alakalı bilinmeyenleri BusinessMED ile paylaştı.

Öncelikle sizi tanımak isteriz, kısaca kendinizden bahseder misiniz?

Merhabalar, ismim Cihan Güler. Hayatta her daim sıradanlıktan uzak durmaya, ne olursa olsun neşeli kalmaya adanmış bir şekilde bu yıl 36. yaşımı kutladım. Çocukluk hayalim olan doktorluğa ilk adımı atmak üzere Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesini kazandım ve 2012 yılında onur derecesi ile mezun oldum. Mezuniyet sonrasında hemen Tıpta Uzmanlık Sınavına girdim ve zorunlu hizmet yükümlülüğü çerçevesinde Afyon Emirdağ Devlet Hastanesi acil servisinde pratisyen hekim olarak 2012 yılının Eylül ayında çalışma hayatıma başladım. Tıpta Uzmanlık Sınavında, Sağlık Bilimleri Üniversitesi İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Anestezi ve Reanimasyon Ana Bilim Dalını kazanarak uzmanlık eğitimime başladım ve 2017 yılının Şubat ayında “Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı” olarak hekimlik görevime devam ettim. Uzmanlık sonrasında hem devlet hem de özel hastanelerde anestezi ve yoğun bakım bölümlerinde sorumlu hekim olarak yaklaşık 2 yıl görev yaptıktan sonra aktif hekimlik kariyerini bırakarak ilaç sektöründe bir kariyer yapmak istediğime karar verdim.

2019 yılının Kasım ayında GlaxoSmithKline’da (GSK) Medical Future Leaders Programı ile ilaç sektörüne ilk adımımı attım. GSK’da solunum ve aşı terapötik alanlarında MSL, medikal lider, ürün müdürü ve göğüs hastalıkları kategori liderliği gibi pozisyonlarda başarılı bir şekilde 5 yılımı tamamladıktan sonra 2024 yılı itibariyle Chiesi Türkiye Medikal Departmanında Neonatoloji ve Solunum Terapötik Alanları Medikal Lideri olarak çalışma hayatıma devam ediyorum.

Medikal/ilaç sektörüne geçiş hikâyeniz?

İlaç sektörü ile ilk tanışmam 2011 yılında Roche tarafından gerçekleştirilen bir üniversite tanıtım toplantısı vasıtası ile olmuştu. Tıp fakültesini bitirdikten sonra da az sayıda arkadaşım ilaç sektöründe çalışmaya başladı ancak ben uzmanlık eğitimim sırasında ilaç sektöründeki gelişmelerden uzak kaldım. Uzman hekim olarak çalışmaya başladıktan sonra özellikle özel hastanede yoğun bakım sorumlusu olarak çalışırken ilaç sektörü temsilcileriyle birçok temasım oldu ve benim için daha iyi kariyer fırsatları olabileceğini düşünerek global çaptaki firmalara başvurularımı ilettim. Sektöre ilk adımı GSK gibi solunum ve aşı alanında lider bir firmada atıp sonrasında Chiesi’de neonatoloji ve solunum alanında lider olan bir firma ile devam ederek hayalimi gerçekleştirmiş oldum.

Bu işi yapmıyor olsaydınız ne yapmak istersiniz?

Açıkçası hekimlik dışında başka bir meslek hayalim olmadı, tekrar dünyaya gelsem tekrar hekim olmayı tercih ederim. Gerek aktif hekimlik kariyerimde gerekse ilaç sektörü kariyerimde insanların sağlıklarına olumlu anlamda etki yaratmak ya da buna katkı verecek projelerde yer almak beni en mutlu eden şey.

Sektördeki son dönemi nasıl değerlendiriyorsunuz? Sektöre yeni girmek isteyen ya da girenlere önerileriniz var mı?

İlaç sektöründe son yıllarda öne çıkanların çeviklik ve verimli çalışma olduğunu düşünüyorum. Bu bağlamda da çok yönlü olan ve bu sistemlere uyumlanabilenler daha başarılı oluyorlar. Sektöre girmek isteyen ve sektörde yeni olan arkadaşlara iletişimlerini güçlendirmelerini ve çalışma biçimlerine katkı sağlayacak eğitim programlarına (çeviklik, proje yönetimi, insan yönetimi gibi) katılmalarını öneririm.

Rakiplerinize buradan rekabeti tatlılaştıracak bir şey söylemek ister misiniz?

Benim dünya görüşümde en önemli rekabet aslında insanın kendine çizdiği konfor alanından zaman zaman çıkabilmesi ve her zaman yapabildiklerinin de ötesinde ne yapabileceğinin peşinden gidebilmesidir.

Geldik En’li sorularımıza;

En mutlu olduğunuz/dinlendiğiniz zamanlar?

Kendime zaman ayırdığım ve biraz şehirden uzaklaştığım zamanlar en iyi hissettiğim ve mutlu olduğum anlar diyebilirim. Özellikle Argos (köpeğim) ile doğada kamp yapmak ya da bazen bir müzik festivaline katılmak gibi örnekler verebilirim.

En son gittiğiniz film?

Oppenheimer. Liseden beri kuantum fizik dünyasına bir ilgim vardı. Özellikle de yönetmen Christopher Nolan olunca film beni daha vizyona gelmeden heyecanlandırdı. İzledikten sonra bende en büyük etki yaratan kısmı ise azmin insanı nerelere götürebileceği ve tutkularımızdan ne olursa olsa vazgeçmemek gerektiği oldu. Sonuçların ne olacağını her zaman tahmin edemeyebiliriz ama tutkularımızın peşinden gitmeden başarıya ulaşamayız.

Çocukluğunuza dair en çok neyi özlüyorsunuz?

Öncelikle çok güzel ve harika anılarla dolu bir çocukluk geçirdiğim için annem, babam ve oyun arkadaşım kardeşime teşekkür etmek isterim, sizleri çok seviyorum. Kardeşim ile birlikte şımarmak ve top oynamak -ki hala arada yaparız- ama tabi çocukken tadı bir başkaydı.

Şimdiye kadar katılmaktan en keyif aldığınız etkinlik neydi?

Yapmaktan usanmayacağım ve en keyif aldığım etkinlik yakın arkadaşlarımla tatile ya da festivale gitmek. En son ocak ayında snowboard için bir araya geldik ve çok eğlendik.

Kendinizde en sevdiğiniz ve asla kaybetmek istemediğiniz özelliğiniz nedir?

Her şeye rağmen gülebilmek. Soy ismim ile müsemma en sevdiğim karakter özelliklerimden biridir gülmek. Pek çok arkadaşıma da bu vasıta ile enerjimi aktarabiliyorum. Gülen bir yüz, en zor kapıları açan yegâne anahtardır.

Şimdi de biraz kişisel sorular;

Kendinizi 3 kelime ile tanımlamanızı rica etsek bunlar ne olurdu?

Güler yüzlü, enerjik, sıra dışı.

Mutluluğun tanımı nedir sizce?

Bence mutluluk hayatı akışına bırakabilmektir. Hayatı olduğu gibi karşılayıp, uyumlanabildiğimiz sürece mutlu oluruz.

Hayatta ilham aldığınız bir kişi ya da bir söz var mı?

Stocı felsefeye çok ilgi duyarım ve Seneca’nın “Dum vivimus vivamus – hayattayken yaşamalıyım.”  sözü benim için rehberdir.

Hayatınız bir film olsaydı arka planda çalan parça ne olurdu?

Kanye West- Stronger.

Zamanı durdurmak isteseniz hangi yaşta isterdiniz? Neden?

30 yaşımdan itibaren zaman dursun isterdim, çünkü tam anlamıyla kendimi 30 yaşımda gerçekleştirmeye başladığımı düşünüyorum.

En yakın arkadaşınızın sizi tanımlarken söyleyeceği ilk kelime ne olurdu?

Çılgın.

Tatil için nereleri tercih edersiniz?

Yaz aylarında Ege ve Akdeniz koylarını araba ile gezerek kamp yapmak, kış aylarında ise snowboard için Palandöken, Sarıkamış ve Kartalkaya’yı tercih ediyorum.

Yemek kültürünüzle ilgili neler söylersiniz? Özellikle sevdiğiniz bir yemek var mı?

Yemek yemeyi ve yapmayı çok severim. Özellikle Türk ve İtalyan mutfakları favorim. Kuzu yahni ve taze enginar kalbi salatası en favorilerim diyebilirim.

Size göre gelmiş geçmiş en iyi dizi hangisi?

Seinfeld.

Asla yapmam dediğiniz şey nedir?

Never say never.

Hayatınızdaki zorlu dönemleri nasıl atlatıyorsunuz?

Bulunduğum ortamı ve çevremdeki insanları kısa süreliğine değiştirmek her zaman en iyi gelen şey oluyor.

Herhangi bir hayvan olarak reenkarne olsaydınız, bu ne olurdu?

Cihangir Kedisi, kesinlikle bu hayatı onlar yaşıyor.

Yorumlar