Perde Arkasındakiler

TIPTAN İLAÇ SEKTÖRÜNE UZANAN BİR KARİYER: FUNDA KOÇ UZUNKAYA’NIN İLHAM VERİCİ YOLCULUĞU

Exeltis Medikal Birim Yöneticisi Funda Koç Uzunkaya, tıptan ilaç sektörüne uzanan ilham verici kariyer yolculuğunu ve hayata dair tutkularını BusinessMED’e anlattı.

Öncelikle sizi tanımak isteriz, kısaca kendinizden bahseder misiniz?

İzmir’de doğdum, Akdeniz’in çeşitli illerinde okulu bitirip üniversite için İstanbul’a yerleştim ve mecburi hizmet dışında 1997’den beri İstanbul’dan ayrılmadım.

Marmara Tıp mezunuyum. Göztepe Eğitim Araştırma Hastanesinden Aile Hekimliği Uzmanlığı sonrası bir yıl Siirt Şirvan’da Sağlık Grup Başkanı olarak mecburi hizmet yaptım. Son 14 yıldır ilaç sektöründe medikal departmanda çalışıyorum, 2023 yılında Exeltis Medikal Birim Yöneticiliği görevini üstlendim. İdealist biri olarak bilinirim. Mecburi hizmet sırasında aldığım “Yılın Doktoru Ödülü” ve “Türkiye Klinikleri Aile Hekimliği Birinciliği” gibi öğrencilikteki heyecanımın sürdüğüne dair örneklerim var.

Medikal/ilaç sektörüne geçiş hikâyeniz?

İlaç sektörü ile ilgili merakım üniversite son sınıfta başladı, Şirvan’da yaptığım mecburi hizmet sırasında da iş başvurusu yapmaya karar verdim. Mecburi hizmet dönüşü 2010 yılında Sanofi’de Medikal Müdür olarak çalışmaya başladım. Daha sonra Novo Nordisk, Teva ve ardından da Exeltis firmalarında çalıştım. Bir 6 aylık Güney Afrika Novo Nordisk deneyimim var ki sektör deneyimime çok şey kattı.

Bu işi yapmıyor olsaydınız ne yapmak istersiniz?

Sanat tarihi öğretim üyesi olmak isterdim. Estetik, sanatsal her şeye sonsuz bir tutkuyla bağlıyım. Moda tasarımı, endüstriyel tasarım, sanatın her dalı beni her zaman büyülemiştir. Canım sıkkın olduğunda ister bir mağazadaki giysiler olsun, ister bir müzedeki tablolar ya da heykelleri görmek ve bu eserleri üretebilen bir yeteneğin var olması beni mutlu etmeye yeter, hemen modum değişir. Yaratıcılığa çok büyük hayranlık besliyorum.

Evli misiniz? Çocuğunuz var mı? Bir baba/anne olarak kendinizi nasıl hissediyorsunuz çocuğunuza yeterince vakit ayırabiliyor musunuz?

Evliyim, 7 yaşında bu yıl okuryazar olan bir kızım var; Güneş, kendisi hayat ışığım.

Şanslı bir çocuk; pandeminin nimetlerinden yararlandı, en çok ihtiyaç duyduğu dönemde bolca yanındaydık anne baba olarak. Ebeveynlikte en büyük avantajım eşimle paralel düşünmemiz ve birbirimizin düşüncelerini gözeterek çocuğumuzla ilgili kararlar almamız. Ebeveynleri olarak çocuğumuzla bol vakitten çok verimli vakit geçirmeye ve ihtiyacı olduğunda yanında olduğumuzu bilmesine özen gösteriyoruz. Bir taraftan da kendi kendine de mutlu olabilen bağımsız bir çocuk yetiştirmek amacındayız.

Yakın zamanda ailemize dünya tatlısı akıllı kızımız Moon (2,5 aylık bir Toy Poodle) katıldı, ailece hayallerimize kavuştuk.

Geldik En’li sorularımıza;

En çok mutlu olduğunuz/dinlendiğiniz zamanlar?

Güzel bir kumsalda, yanımda moda dergim ve kitabım, kulaklığımda favori çalma listem ve de kızımın iyi vakit geçirdiğinden emin olduğum zamanlar…

Güneş’li bir hava mutlu olmam için yeterli. (Bakınız: Kızımın ismi)

Sizi en çok yoran insan profili nedir, tanımlayabilir misiniz?

Aklını kullanmayan ve her şeyi kişisel algılayan insanlar. (Dünyanın kendi etrafında döndüğünü düşünen.)

Çalışma hayatında da günlük hayatta da empati kurmaya özen gösteren, problemlerle karşılaştığında mantıklı, çözüm odaklı, düşünceyi temel alan bir yaklaşıma sahibim. Özellikle iş yerinde bunun dışındaki yaklaşımlar vakit kaybettirici ve üzücü olduğundan çok yoruyor.

En son okuduğunuz kitap ve sizde bıraktığı iz?

“3 Cisim Problemi” serisine başladım, devamı olan uzunca bir süre bana eşlik edecek dizi ve seri kitapları seviyorum. Okuduklarımı ve izlediklerimi paylaşmaktan, beraber yorumlamaktan hoşlanırım. Arkadaşlarım izlememişse internetten yorumları okurum. “3 Cisim Problemi” dizisinin internetteki yorumlarını okurken kitap serisine rastladım. Bilimsel teorilerin anlaşılır bir dilde anlatıldığı ve felsefi tartışmalar içerdiği yorumları üzerine hemen sipariş verdim.

En son gittiğiniz şehir veya ülke ve hisleriniz?

Kopenhag, Danimarka daha önceki iş deneyimim nedeniyle sıkça gittiğim ama bu sefer ayrı bir huzur ve keyif veren bir seyahat oldu. Çok değerli fikir lideri hocalarımla uluslararası bir kongreye katıldık ve müthiş keyifli anılar paylaştık. Sohbetlerimizde hocalarımın hem mesleki hem de kültürel zenginliklerinden faydalanmak büyük bir keyif ve zenginlikti. İlaç sektörünü doktor meslektaşlarıma tanıtırken en çok bu avantajından bahsederim. Doktorluk yaparken hocalarımızla bu kadar verimli, keyifli zaman geçiremiyoruz.

Çevrenizdeki insanların size en çok hangi cümle/kelimeyi söylemesini isterdiniz?

“Keyfim çok yerinde.” Sosyal medyayı bu sebeple çok seviyorum; ilkokul arkadaşlarımdan lise hocalarıma, meslektaşlarımdan sektörel arkadaşlarıma kadar tüm çevremi sosyal medyada keyifli ve sağlıklı görmek beni mutlu eder.

Şimdi de biraz kişisel sorular;

Kendinizi 3 kelime ile tanımlamanızı rica etsek bunlar ne olurdu?

Mutlu, hevesli, hümanist. Beni komik bulan ciddi bir arkadaş kitlem var.

Hayatınızda bir keşke bir de iyi ki dediğiniz iki durum paylaşabilir misiniz?

İyi ki ailem, özellikle Güneş! İyi ki eşimle evlenmiş ve bu kadar sürprizlerle dolu mutlu bir çocuğa sahip olmuşum. Klişe olacak ama pek ‘keşkem’ yok.

Mutluluğun tanımı nedir sizce?

Mutluluğun sürekliliği olan bir kavram değil anlık olduğunu kabul eden düşünceyi benimsiyorum; “Mutluluk bir andır o da bu andır.”

Ailemle, sevdiklerimle beraberken, yeni bir şey öğrenirken, deniz kenarındayken, bir sanat eseri ya da tasarım gördüğümde, faydalı olduğumu hissettiğimde… mutluyum.

Hayatta ilham aldığınız bir kişi ya da bir söz var mı?

“Bir konuda kaygılanıyorsan ya kafana tak ve üstüne git; ya da kafana takma ve üstüne gitme. Sen, en kötüsünü yapıyorsun; hem kafana takıyorsun hem de üstüne gitmiyorsun. Bu yüzden kaygının esaretinden kurtulamıyorsun.” (Rey Soledad, Zaman Adaları)

Geçmişe takılmaya sebep olan nöronlar bende eksik ve bundan çok memnunum. Değiştiremeyeceğim şeylerden düşüncesel olarak uzaklaşırım, ne yapabileceğime, beni bekleyen fırsatlara odaklanırım.

Çalışma arkadaşlarınıza buradan seslenseniz ne söylemek isterdiniz?

“Yaptığımız işi keyifle yapalım ki çalışmak zorunda kalmayalım, her şeye ve herkese rağmen biz işimize bakalım ve başarılarımızı birlikte dolu dolu kutlayalım.”

Bu arada, birbirinin dilinden anlama ve benzer hayat görüşüne sahip olma lüksünü yaşadığım inanılmaz çalışkan, keyifli bir medikal ekiple çalıştığım için çok şanslı hissettiğimi paylaşmak isterim.

Zamanı durdurmak isteseniz hangi yaşta isterdiniz? Neden?

Üniversite yıllarına dönmek isteyen çoğu insandan farklı olarak, 30-35 yaş arasına mümkünse bugünkü deneyimim ve hayat görüşümle dönmek ve orada kalmak isterdim. Kendimle tanıştığım, bol maceralı ve eğlenceli yıllardı.

Tatil için nereleri tercih edersiniz?

Güneşli tüm sahiller, Türkiye’de Akdeniz sahilleri ve butik oteller ama illaki ailemin yaşadığı Fethiye.

Size göre gelmiş geçmiş en iyi dizi hangisi? 

En komik Friends, en iyi polisiye How to Get Away with Murder.

Hayatınızdaki zorlu dönemleri nasıl atlatıyorsunuz?

Ailem ve arkadaşlarımla atlatıyorum. Annem, babam ve kız kardeşimin koşulsuz sevgi ve desteği ile büyüdüm ve şanslıyım ki hala onlara sahibim. Son 10 yılda buna eşimle kurduğumuz çekirdek ailemin sevgisi ve desteği de eklenince her şeyi atlatabilecek güçte hissediyorum. Arkadaşlarım ise hayatı yaşanır kılan vazgeçilmezlerim.

Önümüzdeki sene üzerine yoğunlaşacağınız tek bir konu olsaydı, bu ne olurdu?

Yapay zeka ve yaratıcılık. Yapay zekanın yerini alamayacağı tek şeyin sanat olduğu konuşuluyor. Ancak tasarım konusunda sıkça yapay zekaya başvuruluyor. Sanatsal ekollerin yüklendiği bir yapay zeka ile ne tip tasarımlar yapılabileceğini araştırmak isterdim.

Yorumlar