Berko İlaç’ın Kıdemli Ürün Müdürü Tuğba Temizer, BusinessMED’e verdiği röportajda kariyerine ve kişisel yaşantısına dair detayları bizlerle paylaştı.
- Öncelikle sizi tanımak isteriz, kısaca kendinizden bahseder misiniz?
Enerjik, yardımsever, güler yüzle problemlerin çözülebileceğine inanan, küçük sorunları hayatımın merkezine koymadan keyifle yaşamaya çalışan biriyim. Kendimi en özgür hissettiğim yer deniz. Yüzmeyi de manzarasını izlemeyi de çok seviyorum. Hayvanların masumiyetine tapan, dünyayı iyiliğin güzelleştireceğine ve her zaman yalnızca iyilerin kazanacağına inan biriyim. 32 yaşındayım. 2015 yılından beri ilaç sektöründeyim, 6 yıldır da ürün müdürüyüm. Son 2 yıldır Berko İlaç bünyesindeyim ve kıdemli ürün müdürü olarak çalışıyorum. - Medikal/İlaç sektörüne geçiş hikâyeniz?
Üniversiteyi bitirdikten sonra İK stajı yapıyordum ve eş zamanlı İTÜ’de İnsan Kaynakları Yöneticiliği Eğitimi alıyordum. Ürün tanıtım temsilciliği yapan bir sınıf arkadaşım vardı. Mesleği onunla tanıdım ve gelecek planlarımı değiştirip ilaç sektörüne girdim. İyi ki yollarımız kesişmiş ve sektörü tanıma şansı yakalamışım. İşe başladığım gün bir ekip arkadaşım bu sektöre giren çıkamaz demişti. Çok doğru. Buna hiç niyetlenmiyorsunuz bile. 😊 - Bu işi yapmıyor olsaydınız ne yapmak istersiniz?
İşimi gerçekten çok severek yapmama rağmen hayalini kurduğum bir iş var, onu yapmak isterdim. Hayvanlar, kimsesiz çocuklar ve yaşlılara yönelik bir yaşam alanı kurup hayatı onlar için mükemmel bir yere dönüştürmek adına gece gündüz çalışmak isterdim. - Sektöre yeni girmek isteyen ya da girenlere önerileriniz var mı?
Sektöre girmek isteyenlere söyleyebileceğim şey şu: “Eğer insanlara faydanızın dokunması sizi mutlu ediyorsa, enerjiniz bitmiyorsa ve iletişiminiz güçlüyse bu sektör tam size göre!” - Rakiplerinize buradan rekabeti tatlılaştıracak bir şey söylemek ister misiniz?
Bu soruya cevap vererek ortalığı kızıştırmanıza müsaade etmeyeceğim. 😊
Sevgili rakiplerim, birbirimizin hayatında olmasaydık pazarlama sizce de sıkıcı olmaz mıydı? - Evli misiniz? Çocuğunuz var mı? Bir baba/Anne olarak kendinizi nasıl hissediyorsunuz çocuğunuza yeterince vakit ayırabiliyor musunuz?
Hayır, henüz evli değilim ancak 2 kedi annesiyim. Yoğun seyahatler sebebiyle kedi annesi olarak çocuğuma vakit ayıramadığım dönemler oluyor ancak anneannesi
sağ olsun o dönemlerde torunlarıyla ilgileniyor. Bir hayvanla iletişim kurmak eşsiz bir keyif.
Geldik En’li sorularımıza;
- En çok mutlu olduğunuz veya dinlendiğiniz zamanlar?
Kedimle bahçede vakit geçirirken kocaman bir kupada kahve içtiğim zamanlar. (Kedimin adı da Kahve😊) - Sizi en çok yoran insan profili nedir, tanımlayabilir misiniz?
Kötü insanlar. Her şeyle başa çıkabilirim ancak kötü insanların bakış açısını asla anlayamıyorum. - En son okuduğunuz kitap ve sizde bıraktığı iz?
‘’Çıkmam Lazım Hayat Kaçıyor.’’ İnsanların başka insanların görüşlerini neden bu kadar önemsediğini sorgulattı ve bu algıyı nasıl değiştirebileceğimizi düşündürdü. - En son gittiğiniz şehir veya ülke ve hisleriniz?
Antalya. Sevdiğiniz insanla 45 derece bile cennet oluyormuş. 😊 - En son gittiğiniz film veya tiyatro?
En yakın arkadaşlarımdan birinin oynadığı ‘’Dara’’ oyununu izledim. Tiyatroya gitmeyi severim ama arkadaşlarımı izlemeyi daha da çok seviyorum. Gurur verici bir an oluyor. - Çocukluğunuza dair en çok neyi özlüyorsunuz?
Mükemmel bir anne, baba ve abla ile büyüdüm. Bu sebeple her anını özlüyorum tabii ki. Hayata 1-0 önde başladığımı hissettirdiler hep. - Şimdiye kadar katılmaktan en keyif aldığınız etkinlik neydi?
Kimsesiz çocuklarla buz pateni, sinema ve yemek ile geçen bir günüm vardı. Sosyal sorumluluk projeleri arasında benim için en keyifli ve huzur veren etkinlikti. - Kendinizde en sevdiğiniz ve asla kaybetmek istemediğiniz özelliğiniz nedir?
Empati duygum. Bazen insanı çok zorlasa bile insanların neyi niye yaptığını anlamak hayatı kolaylaştırıyor ve güzelleştiriyor.
Şimdi de biraz kişisel sorular;
- Mutluluğun tanımı nedir sizce?
Geçmiş güzel anıları bile düşünemeyecek kadar huzurlu ve keyifli olmak. - Genel olarak sinirli bir insan mısınız? Tahammül sınırlarınızı zorlayan bir anınızı bizimle paylaşabilir misiniz?
Genel olarak sinirli değilim, sınırlarım zorlandığı zamansa çok sinirliyim. 😊 Anıyı paylaşmayayım ancak genelleme yapabilirim. Yalan söylediğinin anlaşılmadığını sanan insanlarla iletişim kurmaya çalışmak. - Çalışma arkadaşlarınıza buradan seslenseniz ne söylemek isterdiniz?
Kahve içelim mi? - En yakın arkadaşınızın sizi tanımlarken söyleyeceği ilk kelime ne olurdu?
Hatoş. 😊 20 yıl önce birbirimize taktığımız ve hala kullandığımız lakap. Mükemmel anlamına geliyor bizce. Sorgulamayın 12 yaşındaydık. 😊 - Tatil için nereleri tercih edersiniz?
Denizi güzel olan her yer. Ancak son zamanlarda en keyif aldığım tatil türü tekne tatili. - Yemek kültürünüzle ilgili neler söylersiniz? Özellikle sevdiğiniz bir yemek var mı?
Her şeyi en güzel yapılan yerde yemek lazım. Burrata peyniri ile yapılan her şey güzelleşiyor benim için. Keşke yemek yemeyi daha az sevseydim… 😊 - Size göre gelmiş geçmiş en iyi dizi hangisi?
Yalan Dünya. - Asla yapmam dediğiniz şey nedir?
Dememeye çalışıyorum. Çünkü kendimi asla dediğim her şeyi itinayla yaparken buluyorum. - Hayatınızdaki zorlu dönemleri nasıl atlatıyorsunuz?
İlerleyen aylarda ya da yıllarda seni üzmeyecekse yeterince zorlu değil demek ki, kendi içinde durumu büyütme diyorum 😊 Eğer daha büyük bir konuysa tabii ki uzmanına başvuruyorum. Hayat zorluklarla yaşamak için çok kısa ya… - Dünyaya yeniden ve bir hayvan olarak gelseydiniz bu hangi hayvan olurdu?
Kesinlikle ablamın kedisi olmak isterdim. Bir hayvanın ne istediğini bu kadar iyi anlamak ona verilmiş özel bir güç sanırım. 😊
