Röportajlar

PROF. DR. İSMAİL METE İTİL: “HPV AŞISI, SERVİKS KANSERİ İNSİDANSINI VE ÖLÜMLERİ AZALTIYOR”

Türkiye’de serviks kanserinin, kadınlarda kanser sıklığı bakımından 11. sırada yer aldığını bildiren Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı ve Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği Başkanı Prof. Dr. İsmail Mete İtil,  “En son yayımlanan verilere göre, ülkemizde serviks kanserinin görülme sıklığı yüz binde 4,5 olup bir yıl içerisinde 2 bin 593 kadın serviks kanseri tanısı almıştır. Gelişmiş ülkelerde tarama programları ve HPV aşılaması sayesinde serviks kanseri insidansı ve ölüm oranlarında azalma eğilimleri görülmektedir.” dedi.

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı ve Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği Başkanı Prof. Dr. İsmail Mete İtil,  Serviks Kanseri Farkındalık Ayı dolayısıyla BusinessMED’e yaptığı açıklamada,

  1. Serviks kanseri insidansı dünya genelinde ve Türkiye’de nasıl bir eğilim gösteriyor? Son yıllardaki veriler ne söylüyor?

Serviks kanseri, dünya genelinde kadınlarda meme, akciğer ve kalın bağırsak kanserlerinden sonra dördüncü en sık görülen kanser türüdür. 2022 yılında dünya genelinde 662 bin 301 yeni vaka ve 348 bin 874 ölüm gerçekleşmiştir. Türkiye’de ise serviks kanseri, kadınlarda kanser sıklığı bakımından 11. sırada yer almaktadır. En son yayımlanan verilere göre, ülkemizde serviks kanserinin görülme sıklığı yüz binde 4,5 olup bir yıl içerisinde 2 bin 593 kadın serviks kanseri tanısı almıştır. Gelişmiş ülkelerde tarama programları ve HPV aşılaması sayesinde serviks kanseri insidansı ve ölüm oranlarında azalma eğilimleri görülmektedir. Örneğin, ABD ve Birleşik Krallık’ta serviks kanseri insidansı, tarama ve aşılamanın etkisiyle düşüş göstermektedir. Türkiye’de de son yıllarda serviks kanseri tarama programları ve HPV aşılaması gibi önleyici sağlık hizmetleri güçlendirilmiştir. Ancak, serviks kanseri insidansında belirgin bir azalma olup olmadığına dair güncel ve kapsamlı bir veri bulunmamaktadır. Bu nedenle, serviks kanseri insidansının izlenmesi ve önleyici sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi önemlidir.

  • Serviks kanserine neden olan HPV enfeksiyonlarının hangi tipleri yüksek risk grubuna giriyor? Klinik pratiğinizde hangi HPV tipleriyle daha sık karşılaşıyorsunuz?

Serviks kanserine neden olan HPV (İnsan Papilloma Virüsü) enfeksiyonları, genellikle yüksek riskli (onkojenik) HPV tipleriyle ilişkilidir. Bu virüsler, rahim ağzı hücrelerinde genetik değişikliklere yol açarak kanser gelişimine zemin hazırlar. En yaygın yüksek riskli HPV tipleri şunlardır: HPV 16,18,31, 33, 45, 52, 58’ dir. Klinik pratiğinizde, genellikle HPV 16 ve HPV 18 ile daha sık karşılaşabilirsiniz. Bu iki tip, dünya genelinde en sık serviks kanseri ile ilişkilendirilen HPV türleridir. HPV’nin genellikle uzun süreli enfeksiyonlara yol açabileceğini ve bunların kanserleşmeye neden olabileceğini unutmamak önemlidir. Bu nedenle, yüksek riskli HPV tipleriyle enfekte olan kadınların düzenli tarama testleri ve takipleri önerilir.

  • HPV aşısının serviks kanseri üzerindeki etkinliği artık net bir şekilde ortaya konmuş durumda. Ancak klinikte hâlâ aşı tereddüdü ile karşılaşıyor musunuz? Bu hastaları nasıl bilgilendiriyorsunuz?

HPV aşısı, serviks kanserinin önlenmesinde oldukça etkili bir araçtır ve dünya genelinde birçok ülkede yaygın olarak önerilmektedir. Aşı, özellikle HPV 16 ve 18 gibi yüksek riskli tiplerin neden olduğu kanserleri önlemek için geliştirilmiştir. Ancak klinik pratiğe baktığımızda, bazı hastalar hala aşı konusunda tereddüt yaşayabiliyor. Bu tereddütlerin sebeplerine baktığımızda; yan etkiler ve güvenlik endişeleri, aşıya dair eksik bilgi, cinsel davranışla ilişkilendirilmesi gibi endişeler bulunur.

Bu hasta gruplarında endişeleri azaltmak için:

Aşıların güvenliğini vurgulamalıyız: HPV aşısının kapsamlı klinik çalışmalardan geçtiğini ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Amerikan Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) gibi uluslararası sağlık otoriteleri tarafından onaylandığını anlatmak çok önemlidir.

Aşının kanser önleyici gücünü açıklamalıyız:  HPV’nin serviks kanseri başta olmak üzere birçok kanser türüne yol açabileceğini ve aşılamanın bu kanserlerin önlenmesinde %90’a kadar etkili olduğunu vurgulamak önemlidir. Erken yaşta yapılan aşılama, kanser riskini önemli ölçüde azaltır.

Aşının cinsel sağlıkla bağdaştırılmaması gerektiği anlatmalıyız: HPV aşısının, cinsel aktiviteyle doğrudan bir bağlantısı olmadığını, daha çok bulaşıcı bir virüsün önlenmesi amacı taşıdığını vurgulamak gerekir.

Başarı hikayelerini paylaşmalıyız: Diğer ülkelerde HPV aşılamasının başarıya ulaşmış örneklerini ve serviks kanseri insidansındaki azalmayı hastalarla paylaşmak, aşılamanın önemini daha da pekiştirebilir.

  • HPV aşısı için ideal yaş aralığı nedir? Daha ileri yaşlarda aşılama önerilmeli mi?

HPV aşısı için ideal yaş aralığı 9-14 yaş arası olarak kabul edilir. Bu yaş aralığında yapılan aşılama, HPV enfeksiyonlarına karşı en güçlü korumayı sağlar çünkü aşının etkinliği, cinsel aktivite başlamadan önce (HPV ile karşılaşmadan önce) elde edilen bağışıklık tepkisi ile en yüksek seviyeye ulaşır. 11-12 yaş, aşılama için özellikle önerilen bir yaş aralığıdır, ancak 9 yaşında başlamak da mümkündür.

15 yaş ve sonrasında da aşılama mümkündür, ancak aşılamanın etkinliği, genç yaşta yapılan aşılamaya göre biraz daha düşük olabilir. 15 yaş ve sonrasında aşılanan kişilere genellikle 3 doz aşı uygulanır. 9-14 yaş arasında ise sadece 2 doz yeterli olabilir.

  • Erkeklerin HPV aşısı olması serviks kanseri görülme sıklığını ne ölçüde azaltabilir? Türkiye’de erkeklere yönelik aşılama programı uygulanmalı mı?

Erkeklerin aşılanmasının dolaylı olarak serviks kanseri oranlarını düşürme potansiyeli vardır. Bunun birkaç nedeni vardır:

HPV enfeksiyonunun yayılmasını azaltma: HPV, cinsel ilişki yoluyla bulaşan bir virüstür. Erkekler de HPV’yi taşıyıcı olabilir ve partnerlerine (kadınlara) bulaştırabilirler. Erkeklerin aşılanması, HPV enfeksiyonunun yayılmasını engelleyebilir, bu da kadınların HPV’ye karşı korunmasına yardımcı olur ve dolaylı olarak serviks kanseri oranlarını azaltabilir.

Toplumsal bağışıklık (herd immunity): Erkeklerin de aşılanması, toplumdaki genel HPV enfeksiyon oranını düşürerek, virüsün yayılmasını engeller ve bu da kadınları dolaylı olarak korur.

Erkeklerde HPV ile İlişkili Kanserlerin Azalması: Erkeklerin aşılanması, anal kanser, baş ve boyun kanserleri, penis kanseri gibi HPV ile ilişkilendirilen kanserlerin sıklığını azaltacaktır.

Türkiye’de şu an için kadınlara yönelik HPV aşısı programı yaygın olarak uygulanmaktadır, ancak erkeklere yönelik aşılama programı sınırlıdır. Erkeklere yönelik aşılama programlarının uygulanması, toplumsal sağlık açısından faydalı olabilir. Türkiye’de erkeklere yönelik bir HPV aşısı programı, hem erkeklerin sağlık risklerini azaltacak hem de genel HPV enfeksiyonunun yayılmasını engelleyerek serviks kanseri gibi HPV ile ilişkili kanserlerin sıklığının düşmesine katkı sağlayacaktır. Bu nedenle, erkeklere yönelik aşılama programı, halk sağlığı açısından oldukça faydalı ve önerilen bir strateji olabilir.

  • HPV aşısının ulusal aşılama programına dahil edilmesi, serviks kanseri insidansını ne kadar düşürebilir?

HPV aşısının ulusal aşılama programına dahil edilmesi, serviks kanseri insidansını önemli ölçüde düşürebilir. Uluslararası veriler, HPV aşılamasının etkisinin yüksek olduğunu ve serviks kanseri vakalarının azalmasında belirgin bir rol oynadığını göstermektedir. HPV tipleri, serviks kanserinin yaklaşık %70’inin sebebidir. Aşı, bu tür enfeksiyonları %90’a kadar önleyebilir. HPV aşılaması programlarına dahil edilen ülkelerde yapılan araştırmalar, aşılamanın serviks kanseri insidansını önemli ölçüde azalttığını ortaya koymuştur. Örneğin; Avustralya, HPV aşısını 2007 yılında ulusal aşılama programına dahil etti ve bu uygulama sayesinde 12-13 yaş arası kız çocuklarında HPV enfeksiyon oranı %80’e kadar azaldı. Bunun sonucunda serviks kanseri insidansında önemli bir düşüş yaşandı.

  • Serviks kanseri tedavisinde cerrahi, radyoterapi ve kemoterapi yaklaşımlarında son yıllarda öne çıkan yenilikler nelerdir?

Serviks kanseri tedavisinde son yıllarda cerrahi, radyoterapi ve kemoterapi alanlarında birçok yenilik ortaya çıkmıştır. Bu yenilikler, tedaviye yanıt oranlarını artırmak, yan etkileri azaltmak ve hastaların yaşam kalitesini iyileştirmek için önemli fırsatlar sunmaktadır. Özellikle minimal invaziv cerrahi teknikler, gelişmiş radyoterapi teknikleri ve immünoterapilerin kombinasyonu gibi tedavi stratejileri, serviks kanseri tedavisinde devrim yaratmaktadır. Bu yeniliklerin, kanserin erken evrelerinde ve ileri evrelerinde daha etkili sonuçlar elde edilmesini sağlayacağı öngörülmektedir.

  • Son olarak, serviks kanseri farkındalığını artırmak ve hastalık yükünü azaltmak için doktorlara ve sağlık otoritelerine en önemli mesajınız ne olurdu?

“HPV Aşısı ve Erken Tarama: Serviks Kanserinin Önlenmesinde En Etkili Araçlardır.” 

HPV aşısının yaygınlaştırılması: HPV enfeksiyonunun önlenmesi, serviks kanseri riskinin en etkili şekilde azaltılmasını sağlar. HPV aşısı, özellikle 9-14 yaş arası genç kızlar ve erkekler arasında uygulanarak, HPV’ye bağlı kanserlerin (özellikle serviks kanseri) önemli ölçüde önlenmesi mümkündür. Aşı, genç yaşta uygulanarak en yüksek etkinliği gösterir. Bu nedenle, aşılamayı ulusal sağlık programlarının bir parçası haline getirmek ve toplumda HPV aşısının önemini anlatmak kritik bir adımdır.

Erken tanı için tarama programlarının güçlendirilmesi: Servikal tarama (Pap Smear ve HPV testi), serviks kanserinin erken evrede saptanmasını sağlayarak tedavi şansını artırır ve ölüm oranlarını düşürür. Bu nedenle, tüm kadınların düzenli olarak taramadan geçmesi sağlanmalıdır.

Ayrıca halk sağlığı kampanyaları düzenleyerek, HPV’nin serviks kanseriyle ilişkisinin, erken tanının ve aşının öneminin geniş kitlelere anlatılması sağlanmalıdır.

HPV aşısı ve tarama testlerine erişimin herkes için eşit ve ulaşılabilir olmasını sağlamak, sağlık hizmetlerinde adaleti artıracaktır. Ekonomik durumu veya coğrafi konumu ne olursa olsun her kadının bu sağlık hizmetlerinden yararlanabilmesi sağlanmalıdır.

Doktorlar, hemşireler ve diğer sağlık profesyonelleri, HPV aşısının ve servikal taramanın önemini anlatan danışmanlık yapmalı ve hastalarını bu konuda bilgilendirmelidir. Bu, hasta popülasyonunun bilinçlendirilmesi açısından önemli bir adımdır.

Sağlık profesyonellerinin erken tanı ve tarama yöntemleri konusunda güncel bilgiye sahip olması, tedavi süreçlerinde daha hızlı ve etkili adımlar atılmasını sağlar.

Yorumlar